Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
knock one
"knock one"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 172 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Colloquial
1
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
2
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) öldüresiye dövmek
3
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) çok fena benzetmek
4
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
5
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) açık ara farkla yenmek
6
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
tozunu attırmak
7
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) bozguna/hezimete uğratmak
8
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) tamamen geride bırakmak
9
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birinin) egosunu kırmak
10
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birinin) gururunu yerle bir etmek
11
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birinin) kibrini kırmak
12
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) küçük düşürmek
13
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) rezil etmek
14
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) bozum etmek
15
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birinin) gururunu incitmek
16
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birinin) gururunu yere sermek
17
Konuşma Dili
knock the stuffing out of (one)
f.
(birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
18
Konuşma Dili
knock the stuffing out of (one)
f.
(birini) öldüresiye dövmek
19
Konuşma Dili
knock the stuffing out of (one)
f.
(birini) çok fena benzetmek
20
Konuşma Dili
knock the stuffing out of (one)
f.
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
21
Konuşma Dili
knock the stuffing out of (one)
f.
(birinin) kendine güvenini kırmak
22
Konuşma Dili
knock the stuffing out of (one)
f.
(birinin) özgüvenini yerle bir etmek
23
Konuşma Dili
knock the stuffing out of (one)
f.
(birinin) özgüvenini yıkmak
Idioms
24
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
pelte gibi oluncaya kadar dövmek
25
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
ayakta duramayacak hale gelinceye kadar dövmek
26
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
27
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
pestili çıkıncaya kadar dövmek
28
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
eşek sudan gelinceye kadar dövmek/pataklamak
29
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
pestilini çıkarmak
30
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
bir güzel benzetmek
31
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
32
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
beynini dağıtmak/patlatmak
33
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
canını çıkarmak
34
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
canına okumak
35
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
öldüresiye dövmek
36
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
açık ara farkla yenmek
37
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
açık ara farkla kazanmak
38
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
açık ara farkla galip gelmek
39
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
açık ara farkla mağlup etmek
40
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
bozguna/hezimete uğratmak
41
Deyim
knock one off one's feet
f.
ayaklarını yerden kesmek
42
Deyim
knock one over
f.
bir bardak içki yuvarlamak
43
Deyim
knock one off one's feet
f.
birini yere sermek
44
Deyim
knock one back
f.
bir bardak içki devirmek
45
Deyim
knock one back
f.
bir bardak içki yuvarlamak
46
Deyim
knock one over
f.
bir tek atmak
47
Deyim
knock one back
f.
bir tek atmak
48
Deyim
knock one off one's feet
f.
birini alt etmek
49
Deyim
knock one over
f.
bir bardak içki devirmek
50
Deyim
knock one over
f.
içki içmek/yuvarlamak
51
Deyim
knock one back
f.
içki içmek/yuvarlamak
52
Deyim
knock (one) on the ground
f.
(birini) yerle bir etmek
53
Deyim
knock (one) on the ground
f.
(birini) şaşkına çevirmek/döndürmek
54
Deyim
knock (one) on the ground
f.
şaşırtmak
55
Deyim
knock (one) on the ground
f.
(birinin) aklını başından almak
56
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) alt etmek
57
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birine) üstün gelmek
58
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) yenmek
59
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) geçmek
60
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) geride bırakmak
61
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) bastırmak
62
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) alt etmek
63
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) yenmek
64
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birine) üstün gelmek
65
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) bozguna uğratmak
66
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) yıkıp geçmek
67
Deyim
knock (one) cold
f.
(birini) bayıltmak
68
Deyim
knock (one) cold
f.
(birini) yere sermek
69
Deyim
knock (one) cold
f.
(birinin) aklını başından almak
70
Deyim
knock (one) cold
f.
(birini) büyülemek
71
Deyim
knock (one) dead
f.
(birinin) aklını başından almak
72
Deyim
knock (one) dead
f.
(birini) büyülemek
73
Deyim
knock (one) dead
f.
(birini) müthiş etkilemek
74
Deyim
knock (one) dead
f.
(birinin) başını döndürmek
75
Deyim
knock (one) down a notch (or two)
f.
(birinin) ağzının payını vermek
76
Deyim
knock (one) down a notch (or two)
f.
(birinin) egosunu yerle bir etmek
77
Deyim
knock (one) down a notch (or two)
f.
(birine) gününü göstermek
78
Deyim
knock (one) down a notch (or two)
f.
(birini) rezil etmek
79
Deyim
knock (one) down a notch (or two)
f.
(birini) yerin dibine sokmak
80
Deyim
knock (one) down a peg (or two)
f.
(birinin) ağzının payını vermek
81
Deyim
knock (one) down a peg (or two)
f.
(birinin) egosunu yerle bir etmek
82
Deyim
knock (one) down a peg (or two)
f.
(birine) gününü göstermek
83
Deyim
knock (one) down a peg (or two)
f.
(birini) rezil etmek
84
Deyim
knock (one) down a peg (or two)
f.
(birini) yerin dibine sokmak
85
Deyim
knock (one) down a peg (or two)
f.
(birine) dersini vermek
86
Deyim
knock (one) down to size
f.
(birinin) ağzının payını vermek
87
Deyim
knock (one) down to size
f.
(birinin) egosunu yerle bir etmek
88
Deyim
knock (one) down to size
f.
(birine) gününü göstermek
89
Deyim
knock (one) down to size
f.
(birini) rezil etmek
90
Deyim
knock (one) down to size
f.
(birini) yerin dibine sokmak
91
Deyim
knock (one) down to size
f.
(birine) dersini vermek
92
Deyim
knock (one) for a loop
f.
(birinin) aklını başından almak
93
Deyim
knock (one) for a loop
f.
(birini) çok şaşırtmak
94
Deyim
knock (one) for a loop
f.
(birini) eşekten düşmüş karpuza döndürmek
95
Deyim
knock (one) for a loop
f.
(birini) şok etmek
96
Deyim
knock (one) for a loop
f.
(birini) allak bullak etmek
97
Deyim
knock (one) for a loop
f.
(birini) afallatmak
98
Deyim
knock (one) for six [uk/australia]
f.
(birinin) aklını başından almak
99
Deyim
knock (one) for six [uk/australia]
f.
(birini) şok etmek
100
Deyim
knock (one) for six [uk/australia]
f.
(birini) çok şaşırtmak
101
Deyim
knock (one) for six [uk/australia]
f.
(birini) eşekten düşmüş karpuza döndürmek
102
Deyim
knock (one) for six [uk/australia]
f.
(birini) allak bullak etmek
103
Deyim
knock (one) for six [uk/australia]
f.
(birini) afallatmak
104
Deyim
knock (one) into (the middle of) next week
f.
(birinin) canına okumak
105
Deyim
knock (one) into (the middle of) next week
f.
(birini) fena benzetmek
106
Deyim
knock (one) off (one's) pedestal
f.
(birini) tahtından indirmek
107
Deyim
knock (one) off (one's) pedestal
f.
(birinin) liderliğini elinden almak
108
Deyim
knock (one) off (one's) pedestal
f.
(birinin) ağzının payını vermek
109
Deyim
knock (one) off (one's) pedestal
f.
(birinin) egosunu yerle bir etmek
110
Deyim
knock (one) off (one's) pedestal
f.
(birine) gününü göstermek
111
Deyim
knock (one) off (one's) pedestal
f.
(birini) rezil etmek
112
Deyim
knock (one) off (one's) pedestal
f.
(birini) yerin dibine sokmak
113
Deyim
knock (one) off (one's) pedestal
f.
(birine) dersini vermek
114
Deyim
knock (one) off (one's) perch
f.
(birini) tahtından indirmek
115
Deyim
knock (one) off (one's) perch
f.
(birinin) liderliğini elinden almak
116
Deyim
knock (one) on the floor
f.
(birini) afallatmak
117
Deyim
knock (one) on the floor
f.
(birini) hayrete düşürmek
118
Deyim
knock (one) on the floor
f.
(birine) parmak ısırtmak
119
Deyim
knock (one) on the floor
f.
(birini) şaşkına çevirmek/döndürmek
120
Deyim
knock (one) sideways
f.
(birini) devirmek
121
Deyim
knock (one) sideways
f.
(birini) düşürmek
122
Deyim
knock (one) sideways
f.
(birini) yana devirmek/savurmak
123
Deyim
knock (one) sideways
f.
(birinin) aklını başından almak
124
Deyim
knock (one) sideways
f.
(birini) çok şaşırtmak
125
Deyim
knock (one) sideways
f.
(birini) eşekten düşmüş karpuza döndürmek
126
Deyim
knock (one) sideways
f.
(birini) şok etmek
127
Deyim
knock (one) sideways
f.
(birini) allak bullak etmek
128
Deyim
knock (one) sideways
f.
(birini) afallatmak
129
Deyim
knock (one) some skin [obsolete]
f.
beşlik çakmak
130
Deyim
knock (one) some skin [obsolete]
f.
(birinin) elini sıkmak
131
Deyim
knock (some) sense into (one)
f.
(birinin) aklını başına getirmek
132
Deyim
knock seven bells out of (one)
f.
(birinin) ağzını yüzünü dağıtmak
133
Deyim
knock seven bells out of (one)
f.
(birine) sağlam bir sopa çekmek
134
Deyim
knock seven bells out of (one)
f.
(birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
135
Deyim
knock the (living) daylights out of (one)
f.
(birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
136
Deyim
knock the (living) daylights out of (one)
f.
(birinin) ağzını yüzünü kırmak
137
Deyim
knock the (living) daylights out of (one)
f.
(birini) fena benzetmek
138
Deyim
knock the (living) daylights out of (one)
f.
(birini) fena pataklamak
139
Deyim
knock the (living) daylights out of (one)
f.
(birinin) pestilini çıkarmak
140
Deyim
knock the (living) daylights out of (one)
f.
(birini) açık ara yenmek
141
Deyim
knock the (living) daylights out of (one)
f.
(birini) hezimete uğratmak
142
Deyim
knock the wind out of (one)
f.
(birinin) nefesini kesmek
143
Deyim
knock the wind out of (one)
f.
(birini) soluksuz bırakmak
Slang
144
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birini) iyice pataklamak
145
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birinin) ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
146
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
147
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birini) bir güzel benzetmek
148
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
149
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birini) ayakta duramayacak hale gelinceye kadar dövmek
150
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birini) öldüresiye dövmek
151
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birinin) canını çıkarmak
152
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birini) açık ara farkla yenmek
153
Argo
knock the shit out of (one)
f.
açık ara farkla (birine) galip gelmek
154
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birini) açık ara farkla mağlup etmek
155
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birini) bozguna/hezimete uğratmak
156
Argo
knock about with (one)
f.
(biriyle) zaman geçirmek
157
Argo
knock about with (one)
f.
(biriyle) birlikte vakit geçirmek
158
Argo
knock (one) on (one's) ass
f.
(birini) afallatmak
159
Argo
knock (one) on (one's) ass
f.
(birini) hayrete düşürmek
160
Argo
knock (one) on (one's) ass
f.
(birine) parmak ısırtmak
161
Argo
knock (one) on (one's) ass
f.
(birini) şaşkına çevirmek/döndürmek
162
Argo
knock (one) on (one's) ass
f.
(birini) kıç üstü oturtmak
163
Argo
knock (one) on (one's) ass
f.
(birine) çok ağır gelmek
164
Argo
knock (one) on (one's) ass
f.
(birini) elden ayaktan düşürmek
165
Argo
knock (one) on (one's) ass
f.
(birine) büyük ıstırap vermek
166
Argo
knock (one) on (one's) ass
f.
(birini) dibe vurdurmak
167
Argo
knock (one) on (one's) ass
f.
(birini) yerle bir etmek
168
Argo
knock boots (with one) [euphemism]
f.
(biriyle) sevişmek
169
Argo
knock boots (with one) [euphemism]
f.
(biriyle) seks yapmak
170
Argo
knock boots (with one) [euphemism]
f.
(biriyle) mercimeği fırına vermek
British Slang
171
İngiliz Argosu
knock one out
f.
otuzbir çekmek
172
İngiliz Argosu
knock one out
f.
mastürbasyon yapmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of knock one
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy